Türkiye de üretilen politikaların rant ekonomisine dayanarak zaman içerisinde işsizliğin artmasına neden olması, daha fazla istihdam alanlarının yaratılamaması işsizliği toplumsal bir korku haline getirmiştir. İşini kaybetmekten korkan bireyler geleceğe güvenle bakma duygusundan uzaklaşarak yarınından endişe eder haline gelmiştir.
Toplumun temel taşlarından olan aile gelecek korkusu ile daha az çocuk yapmakta , eskiden çok kardeşli geniş aileden eğitimli ailelerde gelecek korkusu sendromuyla çekirdek aile ,anne baba çocuk kavramına dönmektedir .Bu korku daha bir çok konuda aileyi fazlasıyla etkilemekte dir. Biryandan aile ye katkı için kadın daha fazla çalışma hayatında yer alırken bir yandan da katlanılması güç koşullara ve baskılara dayanmak zorunda kalan aile parçalanma dağılma noktasına gelmekte dir.
Bu noktada başlayan kaygı , ruhsal çöküntü , aşırı stres aile bireylerinin tümünü farklı boyutlarda etkilemekte , aile bireylerin hepsini farklı psikolojik sorunlara itmektedir. Ataerkil yapıdaki erkek kaygıyı öfke alkol ya da çaresizlik le karşılamakta. Kadın evde şiddete işyerinde tacize katlanmakta çocuk ise tüm bunlardan dolayı okul ve derslerinden uzaklaşmakta kötü arkadaş çevresi dediğimiz çevrenin kontrolü altına girmekte ve geleceğimiz olan çocuklar yok olmakta.
Sosyal refah düzeyi arttıkça insanların kendi iç dünyalarına da zaman ayırmaları ,ruhsal tatminin hayat başarısı getirdiği daha sağlıklı düşünen bireylerin toplumda daha idealize yaşadıkları daha az sorun yaşadıkları ,sorunlar la karşılaştığında pratik çözümlerle sıkıntıların üstesin den geldikleri görülür.
Toplum ruh sağlığının iyi olması sosyal devletin vizyonunda en üst sıralarda olması gereken değerlerden biri olmalıdır . Sağlıklı düşünen bireyler geleceğe güvenle atılan adımların temel taşı olması nedeniyle de Ulusal bir psikoloji hedefi olması devletin görevleri arasında yer almalıdır.
Haşmet ATABEY
PSİKOLOG
Başarılar dilerim.